HPV Virüsü
HPV Virüsü, Rahim Ağzı Kanseri Tarama Programı ve HPV Aşısı hakkında doktorlarımız tarafından hazırlanan makale sizlerle!
10/19/20254 min read


Rahim ağzı kanseri (serviks kanseri), dünya genelinde kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanserlerden biridir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre her yıl yaklaşık 600.000 yeni vaka tespit edilmekte ve 300.000’den fazla kadın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu kanserin en önemli ve kanıtlanmış nedeni ise Human Papilloma Virüsü (HPV) enfeksiyonudur. HPV’ye bağlı rahim ağzı kanseri, doğru koruyucu önlemler, düzenli tarama programları ve aşılama sayesinde büyük oranda önlenebilir bir hastalıktır.
HPV Virüsü Nedir?
Human Papilloma Virüsü (HPV), DNA yapısına sahip bir virüstür ve cilt ile mukozal yüzeylerde enfeksiyona neden olur. Günümüzde 200’den fazla tipi tanımlanmıştır.
HPV, çoğunlukla cinsel yolla bulaşır. Korunmasız cinsel ilişki, bağışıklık sisteminin zayıflığı ve sigara kullanımı bulaş riskini artıran faktörlerdir.
HPV enfeksiyonu oldukça yaygındır; cinsel olarak aktif bireylerin yaklaşık %80’i yaşamlarının bir döneminde bu virüsle karşılaşır. Çoğu enfeksiyon geçici olup bağışıklık sistemi tarafından ortadan kaldırılır. Ancak enfeksiyon kalıcı hale gelirse, hücresel düzeyde değişikliklere yol açarak kanserleşme sürecini başlatabilir.
Rahim Ağzı Kanseri ve HPV İlişkisi
Rahim ağzı kanserinin neredeyse %99’unda HPV DNA’sı tespit edilmiştir. Özellikle HPV 16 ve 18 tipleri, tüm serviks kanseri vakalarının yaklaşık %70’inden sorumludur.
Bu nedenle rahim ağzı kanseri, aslında önlenebilir bir kanser türüdür. Düzenli taramalar ve erken tanı sayesinde, kanser oluşmadan önce hücresel değişiklikler tespit edilip tedavi edilebilir.
Rahim Ağzı Kanseri Tarama Programı
Rahim ağzı kanseri taraması, toplum temelli bir koruyucu sağlık hizmetidir. Tarama programlarının amacı, asemptomatik kadınlarda kanser öncüsü lezyonları erken evrede tespit ederek hastalığın ilerlemesini önlemektir.
1. Smear (Pap test) 
Pap smear testi, rahim ağzından alınan hücrelerin mikroskop altında incelenmesi esasına dayanır. İlk olarak 1940’larda Dr. Papanicolaou tarafından geliştirilmiştir. Bu test, rahim ağzı hücrelerinde anormal değişiklikleri belirleyerek erken tedavi olanağı sağlar.
Testin genellikle 21–65 yaş arası kadınlarda, 3 yılda bir yapılması önerilmektedir. Eğer test HPV ile birlikte yapılırsa (ko-test), 5 yılda bir yeterli olmaktadır.Türkiye’de Ulusal Tarama Programı 
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Rahim Ağzı Kanseri Tarama Programı, 30–65 yaş arasındaki kadınları kapsamaktadır. Tarama Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) aracılığıyla ücretsiz yapılmaktadır.
Program kapsamında her 5 yılda bir HPV DNA testi uygulanır. HPV negatif olan bireyler 5 yıl sonra tekrar taramaya çağrılırken, HPV pozitif olanlarda Pap smear testi ve gerektiğinde kolposkopi yapılır. Bu uygulama, kanserin erken evrede yakalanmasında oldukça etkilidir.
HPV Aşısı
HPV aşısı, serviks kanseri başta olmak üzere HPV’ye bağlı birçok kanser türüne karşı geliştirilmiş en etkili koruma yöntemidir. Aşı, bağışıklık sistemini uyararak vücutta HPV’ye karşı antikorlar oluşturur ve virüsün hücrelere girişini engeller.
Aşılar genellikle 9–26 yaş arası bireylere önerilir. 
- 9–14 yaş aralığında iki doz (0 ve 6–12 ay) 
- 15 yaş ve üzeri bireylerde üç doz (0, 1–2 ve 6 ay) şeklinde uygulanır.
3. Etkinlik ve Güvenlik 
HPV aşılarının etkinliği çok sayıda klinik çalışmayla kanıtlanmıştır. Aşılanan bireylerde rahim ağzı kanseri öncüsü lezyonların görülme sıklığında %90’a varan azalma saptanmıştır. Ayrıca genital siğil ve diğer HPV ilişkili kanserlerde de belirgin azalma sağlanmıştır.
Toplum Sağlığı Açısından Önemi
HPV taraması ve aşılaması, halk sağlığı açısından maliyet-etkin bir yaklaşımdır. Gelişmiş ülkelerde bu stratejiler sayesinde rahim ağzı kanseri sıklığı belirgin biçimde azalmıştır. Örneğin Avustralya, kapsamlı aşılama ve tarama programı sayesinde 2030 yılına kadar rahim ağzı kanserini ortadan kaldıran ilk ülke olmayı hedeflemektedir.
Türkiye’de de HPV aşısının ulusal aşı takvimine eklenmesi, özellikle genç nüfusun korunmasında önemli bir adım olacaktır. Aşının erişilebilirliğinin artırılması ve toplum farkındalığının geliştirilmesi, gelecekte rahim ağzı kanseri yükünü ciddi oranda azaltabilir.
Sonuç
Rahim ağzı kanseri, HPV enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen ancak önlenebilir bir kanser türüdür. Düzenli tarama programları, erken tanı ve HPV aşısı ile bu hastalığın görülme sıklığı büyük ölçüde azaltılabilir. Kadınların kendi sağlık sorumluluklarını bilerek düzenli kontrollerini yaptırması, toplumun genel sağlık düzeyini yükseltir.
HPV’ye karşı farkındalığın artırılması, tarama programlarının yaygınlaştırılması ve aşılama oranlarının artırılması, sadece bireysel değil toplumsal bir sağlık yatırımıdır. Bu kapsamda sağlık profesyonellerine, eğitim kurumlarına ve kamu otoritelerine önemli görevler düşmektedir.
